İsrail’in Lahey’deki kararı: ‘Avrupa ülkeleri için bir fırsat’
Güney Afrika’nın İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı iddiasıyla açtığı davada ara karar açıklandı. Mahkeme, ilişkileri ayrıntılı olarak sıraladıktan sonra, İsrail’in soykırım suçundan yargılanması ve Gazze’ye yönelik ihtiyati tedbirlerin alınması gerektiğine hükmetti.
2009-2010 ortalarında Tel Aviv Büyükelçiliği’nde bulunan Oğuz Çelikkol, mahkeme sonucunun beklenen bir karar olduğunu söyledi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözer de mahkemenin kararında Soykırım Sözleşmesi’ne atıfta bulunması nedeniyle İsrail’e karşı verilen kararların İsrail’i destekleyen ülkeler açısından da bağlayıcı olduğunu ifade etti.
‘NETANYAHU BAŞBAKAN OLDUĞU SÜRECE İKİ ÜLKE ÇÖZÜM MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR.’
Çelikkol, İsrail’in daha önce böyle bir karara uymayacağını belirttiğini hatırlattı. Geçici tedbir kararları arasında ateşkesin de bulunduğunu belirten Çelikkol, ateşkesin bir an önce yürürlüğe girmesi ve Gazze’deki insani trajedinin sona ermesi gerektiğini söyledi.
Filistin sorununu çözmeden benzer olayların tekrarlanabileceğini belirten Çelikkol, şöyle konuştu: “ABD ile İsrail arasında bu konuda görüş ayrılıklarının olduğu söyleniyor. Bugünkü karar tedbir amaçlı alındı. Mahkeme İsrail’in soykırım davasıyla ilgili kararını çok daha sonra verecek. Ancak Filistin sorununu çözmezseniz bu olayların devam etme ihtimali var. “Çözüm aslında belli, iki devletli çözüm… Ancak Netanyahu İsrail’in Başbakanı olduğu sürece bu pek mümkün görünmüyor.”
‘MAHKEME BU AŞAMADA SOYKIRIM EYLEMLERİNİN OLDUĞUNU KABUL ETTİ’
Sözer, mahkemenin kararının çok değerli olduğunu da belirtti. Sözer, mahkemenin İsrail’den soykırım teşkil edecek eylemlere karşı her türlü tedbiri almasını istediğini, kararın bu aşamada mahkemenin gerçekleştirdiği eylemlerin soykırım olduğunu veya olabileceğini kabul ettiği anlamına geldiğini belirtti.
Özüer, mahkemenin kararında ateşkes kelimesini kullanmamasına ilişkin şunları kaydetti: “Mahkemenin kararına göre burada çok önemli soykırım eylemleri var. Bazıları ‘ateşkes ilan edilmedi’ diyor. Ancak klasik anlamda bir savaş olmadığı için burada ateşkesten bahsedilmemiş olması o kadar da olumsuz bir şey değil.Mahkeme kararında ‘her türlü imkan’ derken sağlıktan, beslenmeden bahsediyor. Mahkeme İsrail’e ‘soykırım teşkil edecek eylemleri her türlü araçla engellemesini’ söylüyor. Yani İsrail’in artık bombalayamayacağını belirtiyor. Soykırım Sözleşmesi’ne atıf yaparak ‘soykırım oluşturabilecek her türlü eylemin terörle önlenmesi’ diyor. tüm imkanların var’. Daha ne söyleyebilirsin?
‘İSRAİL’İ GÜÇLENDİREN ÜLKELERE DE YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRİYOR’
Bu kararın sadece İsrail için değil, aynı zamanda İsrail’i destekleyen devlet için de sonuçları olduğunu açıkladı: “İsrail’den soykırıma karşı önlemler almasını isterken, diğer ülkeler İsrail’i desteklememe baskısı altındaydı. Dolayısıyla karar diğer ülkeler için de bir yükümlülük teşkil ediyor. Çünkü Soykırım Sözleşmesi’ne göre hem suçu işleyen devlet hem de destekleyenler sorumlu tutuluyor. Dolayısıyla burada sorumluluk var” dedi.
Sözer, İsrail’in mahkeme kararını tanımaması ve Avrupa’nın takviyelerine devam etmesi halinde özellikle Avrupa’nın ciddi bir güç kaybına uğrayacağını vurguladı: “Mahkeme kararını uygulayacak bir polis gücü yok. Ancak Avrupa ülkeleri Filistin meselesinde büyük güç kaybetti. Avrupa ülkeleri Soykırım Sözleşmesi’ne taraf olduktan ve uluslararası anlaşmalar imzaladıktan sonra onlar da bu mahkeme kararını tanımama tavrına girerlerse, Avrupa’nın insan hakları konusunda dünyadaki güvenilirliği zarar görecektir. “Aslında bu karar bu ülkelere bir fırsat veriyor.”